Sosyal Politika

Göç Mü Güç, Göçmenler Mi Güç ?

İkisi de… Göçün ne kadar güç olduğunu yaşayan bilir. Yabancı bir doğada ayakta durmaya çalışmayı; ne pahasınsa olursa olsun kazanmayı, geriye dönememeyi… Tek başına kalmak da güç. Onun için dayanışma, birlikte var olmak, bir güce dönüşmek de çok önemli. Yalnızca yurt-dışına göçen ve geleceğini buralarda arayanların kendi arasındaki dayanışmadan sözetmiyoruz. Kök-ülkeleri (bizim için Türkiye) ile…

01 Eyl 2002

Çalışma Yaşamında Sivil Toplum Sözleşmesi1

Birbirinden çok farklı çıkarları temsil eden, farklı meslek gruplarını biraraya getiren ya da kendine bir özgörev (misyon) edinmiş hükümet dışı kuruluşların, eylemde ortak noktaları var mı? Evet eylem içinde sayısız ortak nokta bulunabilir. Bunun en yakın örneklerinden birini, sivil insiyatif adı altında TOBB, TESK, TİSK, Türk-İş, DİSK ve bir süre HAK-İŞ vermişti.Özellikle 28 Şubat’a doğru…

01 Tem 2002

Toplumla Bütünleşme

İş Sağlığı Güvenliği Yalnızlık… Bir kişinin gerçekten tek başına olmasına ya da tek başına ayakta durmasına olanak var mı? Hayır, en yalnız olduğunu söyleyen bir kişi bile toplumsal desteklerden yararlanıyordur (ekmeğini yiyor; evine kadar binbir emekle getirilen suyu kullanıyor ve içiyor; güvenlik şemsiyesinden yararlanıyor vs). O halde kendine “yalnız” damgasını vuran bir kişi için bu…

01 Mar 2002

Düşünce Özgürlüğünün “Kişisel” Olmayan Yönü

İnandığını söyleyebilmek, paylaşabilmek, çoğalabilmek kişiyi ilgilendiren bir sorun mudur? Öyle midir ki, “kişisel hak ve özgürlükler” arasında sayılır? Konuşmazsa, düşüncelerini söylemezse ne kaybeder? Kişi bir kaybederse, toplum beş kaybeder. Onun için bunu “kişisel haklar” ya da “yurttaşlık hakları” sorunu olarak değil, sosyal politika sorunu olarak görmek gerekmektedir. Ülkemizin yakın tarihinde göreceli olarak düşünce özgürlüğünün egemen…

01 Oca 2002

GAP ve Gönüllü Kuruluşlar : Gönül İlişkisi

Diyarbakır-2002 Önce “gönül” olgusu üzerinde durmak istiyorum. Biz gönüllü çalışıyoruz da, diğer örgütlerde çalışanlar (sözgelimi kamu kurumlarında çalışanlar) gönülsüz mü çalışıyorlar? Kısmen olabilir. Çünkü ücretli ilişki, bir zorunluluk sonucu ortaya çıkıyor ve kişinin gönlü olmasa da salt ekonomik gerekçelerle bu görevi sürdürmeye onu zorlayabiliyor. Hiç kuşkusuz ücretli çalıştığı halde, gönlünü o işe verenler de az…

01 Oca 2002

Çocuk İstismarı Ve İhmalinin Bir Kaynağı Olarak Cinsiyet Rolleri Eşitsizliği

Oya Fişek, Yasemin Günay Balcı, A.Gürhan Fişek “İş” ve “emek”, cinsiyet rollerinde eşitsizliği besleyen çok önemli bir kaynak olduğu gibi; öte yandan çocuk istismarı ve ihmaline de yol açan önemli bir kaynaktır. Toplumsal Cinsiyetten kaynaklanan istismar ve ihmal, ne yazıkki, toplumlarda yaştan bağımsız olarak vardır. Ancak aktif bir tutumla hafifletilmekte ve aşılmaya çalışılmaktadır. Biz bu…

01 Kas 2001

Kentli Evi Kavramının Kurumsallaştırılması

DAMLA AMAÇ Kente göç edenlerin Kent yaşantısına uyum sağlayabilmesi, Kırsal yaşantısını kentte de sürdürmemesi Kentsel değerlerle tanışmaları; Bu yöndeki çabaların örgütlenmesine katılmalarını Bu çabalara erişilme kolaylıklarının modelleştirilmesi amaçlanmaktadır. KAVRAMSAL ÇERÇEVE Büyük kentler, kırsal alandan, sürekli göç almaktadır. Bu göç dalgasının nüfusumuzun %25-30’luk bölümünü içerecek biçimde önümüzdeki zaman diliminde de süreceği tahmin edilmektedir. Bu göç dalgasıyla…

01 Tem 2001

Bağımsız Yaşam Evi

DAMLA Bazıları için bağımsız yaşamak bir düştür. Birey olmak, bir düştür. Birey olmak, kendi bağımsız kişiliğini başkalarına kabul ettirmek zor bir uğraştır. Hele özürlüysen… Size böyle bir düşü gerçek kılmaya çalışanların mücadelesinden sözetmek istiyorum. “Ne kadar mükemmel rehabilitasyon hizmeti verilirse verilsin, eğer özürlü birey, rehabilitasyon merkezinden ayrılamıyorsa (bağımsızlaşamıyorsa) orada verilen hizmetin sınırlı olduğu anlaşılır”. Görülüyor…

01 Mar 2000

Gelişmekte Olan Ülkelerde Çocuk İşçiliği Sorunu ve Müdahale Programları

Gelişmekte olan ülkelerin en büyük iki sorunu yoksulluk ve bununla mücadele edecek araçlardan yoksunluktur. Araştırmalarımız, çocukların erken yaşta çalışma yaşamına atılmasında, ekonomik gereksinmeler ve gelecek kaygusunun en egemen yeri tuttuğunu göstermektedir. Onun için de, kabul edilemeyecek çalıştırma biçimleri (köle ya da köle benzeri uygulamaların tümü, çocuk satışı ya da kiralanması, zorla ya da zorunlu çocuk…

06 Kas 1999

Depremin Şok Dalgaları

Depremin ilk gününde iki hazırlıklı grup vardı: AKUT ve HIZIR ACİL (ve hastane bağlantıları). Bunların yanısıra bireysel olarak destek veren sayısız insan ortaya çıktı. Deprem bölgesine gelerek ya da bulunduğu yerden katkılarda bulundular. Ayrıca yine ilk anda olay yerine gelerek kurtarma çalışmalarını başlatan Zonguldak’lı maden işçilerini de belirtmek gerek. Bir de yabancı ekipler ve insan-severler……

01 Eyl 1999