GAP ve Gönüllü Kuruluşlar : Gönül İlişkisi

Diyarbakır-2002

Önce “gönül” olgusu üzerinde durmak istiyorum. Biz gönüllü çalışıyoruz da, diğer örgütlerde çalışanlar (sözgelimi kamu kurumlarında çalışanlar) gönülsüz mü çalışıyorlar? Kısmen olabilir. Çünkü ücretli ilişki, bir zorunluluk sonucu ortaya çıkıyor ve kişinin gönlü olmasa da salt ekonomik gerekçelerle bu görevi sürdürmeye onu zorlayabiliyor. Hiç kuşkusuz ücretli çalıştığı halde, gönlünü o işe verenler de az değil. Ama bunun tersi geçerli değil. Gönülsüz olduğu halde, zorla bir gönüllü örgütte çalışmak sözkonusu değil.

“Gönüllü çalışmak” kavramının bir ögesi gönüllülük ise diğer ögesi dte “çalışmak”. Çalışma kavramı, ister bir parasal kazanç için yapılsın, ister gönüllü gerçekleştirilsin, bir işin gerçekleştirilmesidir. Gönüllü olması, baştan savma yapılmasını ya da disiplinden yoksun, keyfine göre yapılmasını gerektirmez. Bir işi üretmenin kuralı neyse, ister gönüllü olsun ister bir ücret karşılığı yapılsın, aynen uygulanacaktır.

“Gönüllü çalışma”nın bir başka yönü birden fazla kişiyi ilgilendirmesidir. Yalnızca kendisini için ve kendi başına bir çalışmaya gönüllü çalışma demeye olanak yoktur. Böyle bir şey varsa, buna “kendisi için çalışma” ya da “kendisine çalışma” diyebiliriz; ama “kendisi için gönüllü çalışıyor” diyemeyiz. Ama bir para kazanmak amacıyla gerçekleştirilen çalışma tek kişilik de olabilir bir takım çalışması da olabilir. Gönüllü çalışma bir başkası için çalışmadır.

Gönüllü çalışmanın bu kollektif niteliği, gönülbağını zorunlu kılar; hem ulaşılmak istenen amaçlar bakımından ve hem de kurulan takım bakımından bir gönül ilişkisinin bulunması gerekir. Bir kişinin hiç onaylamadığı bir amaç için, taban tabana zıt olduğu insanlarla bir arada ve “gönüllü” çalışması düşünülebilir mi? Hayır. İşte bu tam da gönülsüz çalışmadır ve ancak profesyonel bir çalışma düzeni içerisinde karşılaşılabilir.

Profesyonel çalışmadan farklı olarak gönüllü çalışmalarda süre kısıtlaması da yoktur. Bir ücret karşılığı yapılan çalışmalarda, yasalar çalışma sürelerinin en çok ne kadar olabileceğini ve yasal ortalama sürelerin aşılması koşulunda ne gibi ödemeler yapılabileceğini ortaya koymuştur. Buna karşın gönüllü çalışmalar, genellikle bu sürelerin tamamlanmasından sonra başlar ve fizyolojik engeller (yorgunluk, uyku, beslenme, sevgi vb) dışında sürebilir. Bu sürenin ayarlanmasında da, gönüllülük esastır.

Gönüller bir olursa, samanlık seyran olur. Gönüllü çalışma, elverişsiz ortamlarda ve en zor koşullarda bile gerçekleştirilebilir. Özveride bulunulabilir ve meşakkat = çile çekilebilir. Ama bir ücret karşılığı çalışmada, ücret beklentisi kadar hizmetin sunulma koşullarında da belirli bir düzeyin sağlanması gereği vardır; bu beklenir.