Sosyal Politika

Bir Amblemden Bu Kadar Korkulur Mu?!

Kitap Tanıtımı Vakfımız yeni bir dizi kitabın yayınına başladı. Cumhuriyetin Anıt Kurumları dizisinde, Cumhuriyeti Kuranların düşlerini yeniden yaşayacaksınız. Ve ne yazıkki, bu kurumların nasıl tarih sayfalarına gömüldüklerine tanık olacaksınız. Çocuk Esirgeme Kurumu bunlardan biri… Araştırmacı Hakan Acar, bize 1921’de kuruluşundan, 1981’de Milli Güvenlik Konseyi’nin 51 numaralı tebliği ile sivil toplum örgütü niteliğini yitirmesine kadar “çocuk…

01 Kas 2005

Küreselleşmenin Yakıtı Beyin Göçü

1850’lerden beri işçilerin düşü, tüm dünyayı kapsayan ve işçi sınıfının egemen olacağı bir evrensel düzen kurmaktı; bu davanın adına “enternasyonalizm” demişlerdi. 1917’den sonra Sovyetler Birliği’nin, daha sonra Çin ve doğu Avrupa ülkelerinin sisteme katılması bu umudu arttırmıştı. Ama 1980’lerden sonra sosyalist sistemler çökünce, bu düş de gündemden çıktı. Enternasyonalizm gündemden çıkınca globalizasyona gündoğdu. Artık kapitalizm…

01 Tem 2005

Sosyal Politikalar İçinde Sosyal Hekimlik

Sağlığın Tanımı Sağlık, bedensel, ruhsal ve sosyal yönden iyilik halidir.   SAĞLIK ALANINI BİR BUZDAĞINA BENZETEBİLİRİZ. Su yüzünde kalanlar : Hastalar Çok hastalar En ağır hastalar Su yüzeyinin altında kalan buzdağının bölümleri: Sağlam sanılan HERKES HERKESE SAĞLIK Sözü kulağa hoş geliyor: Herkese Sağlık. Ama bu nasıl olacak? Bunu bize sağlayacak politikalar mozayağına SOSYAL HEKİMLİK diyoruz….

Avrupa Birliği’nde Çalışma Mevzuatı

İnsanın, hakları ile birlikte doğduğunun kabul edilmesi kolay olmamıştır. Uzun ve sancılı süreçlerden sonra 1776 “Virginia İnsan Hakları Bildirisi” ve 1779 “İnsan ve Yurttaşlık Hakları Bildirgesi”, sonunda bireyin ne denli önemli ve vazgeçilmez olduğu vurgulanabilmiştir. Bu bildirgeler kaleme alındığında, Büyük Sanayi Devrimi olanca ağırlığıyla devam ediyordu. Köylerden kentlere akın akın gelmiş olan insanların, berbat koşullarda…

03 Kas 2004

Çocuk Hakları Ve Yoksulluk (*)

Yoksulluk bugünlerde çok kullanılan bir sözcük, ama yoksulluk her zaman varmış. Özellikle de iş bölümü başladıktan sonra, insanlar yerleşik toplumlara geçtikten sonra, adaletsizlik oldukça, yoksulluk da belirmeye başlamış. Yoksullar niye var, diye sorarsanız, zenginler olsun diye var. İngiltere’de zamanında yine yoksullar varmış, hırsızlık, yaparlarmış, dilencilik yaparlarmış. Onlar için Yoksullar Yasası adıyla yasalar çıkarılmış. Büyük sanayi…

27 Eyl 2004

Çağdaş Hekimlik Yaklaşımında Sosyal Hizmet ve Toplum Katılımın Önemi

SOSYAL POLİTİKA Giriş: Yaşadığımız dönemde, hangi alanda olursa olsun yapılan tartışmaların başlangıç noktalarını küreselleşme ve etkileri oluşturmaktadır. Küreselleşmeyi ister kabul edelim, ister etmeyelim, küreselleşmenin yaşamımızın her alanını etkileyen bir süreç halini aldığı görülmektedir. Ancak, küreselleşme ile birlikte, giderek büyüyen bir kitlenin yaşam koşulları bozulmakta ve yoksulluk küresel bir hal almaktadır. Bu küresel sorunun çözümüne yönelik…

01 May 2004

Kadın ve Çocuk Çalışanların Türkiye ve Dünyadaki Durumu

Çalışan kadın ve çocukların durumunu değerlendirebilmek için bazı soruları sormamız gerekmektedir: Çalışan çocuklar için sorular : Toplumda yetişkinlerin düzenli ve yeterli gelir getiren işler bulabilmelerindeki yetersizlikler yaygın mı? Örgün öğrenimlerini tamamlayan gençler arasında işsizlik ve mesleğiyle uyumlu iş elde etmede olanaksızlık var mı? Çocuklar, görüşlerini, istemlerini ve gelecek beklentilerini, ailenin erkeklerine aktarmaya çekiniyorlar mı? Yasa-dışı…

28 Nis 2004

Risk Grupları ve Sosyal Koruma (DİSK Sosyal Politika Kongresi Konuşması)

PROF. DR. İSMAİL DUYMAZ Tijen hanıma biz de teşekkür ediyoruz. Ben hemen Prof. Dr. A.Gürhan Fişek hocanın sunacağı risk grupları ve sosyal koruma sunuşuna geçmek istiyorum. PROF. DR. A.GÜRHAN FİŞEK Önce kongreye emeği geçenlere çok teşekkür ediyorum. Çok yerinde bir organizasyon. Sizlere teşekkür ediyorum, beni dinlemek için bu saatlere kadar kaldığınız için. Ben bir barometreyim….

22 Oca 2004

Beyin Göçü Olgusuna Yeni Bir Yaklaşım

Bugün insanlığın ulaştığı uygarlık düzeyini bir tek şeye borçluyuz : Bilgi. İnsandan başka hiç bir canlı varlıktan elde edilemeyen bilgi, bir üretim sonucu ortaya konulabilmektedir. Bilgiyi üreten kişiye bilgin (üstün beyingücü, aydın) dediler. Bilgini çok olan ve onlara iyi bir üretim ortamı sunan ülkeye de çağdaş uygarlık düzeyini yakalamış ülke (süper güç, gelişmiş ülke) dediler….

01 Oca 2003

Sivil Toplum Kuruluşları ve GAP

Güneydoğu Anadolu’da bölge planlamasında yeni onyılının yeni bir bakış açısıyla ve Türkiye’de bölgesel kalkınma ülküsünün bir örnek-olayı olarak ele alınması heyecan vericidir. İnsan odaklı her yaklaşımda olduğu gibi, toplum katılımının yükseltilmesi çok önemlidir. Bunun bilinciyle, toplumun ve gereksinmeleri doğrultusunda oluşturduğu örgütleri aracılığıyla, kalkınma sürecine katılmasının hedeflenmesi de, ilkesel düzeyde GAP İdaresi’nce yapılan doğru bir seçimdir….

23 Eyl 2002