Çocuk İstismarı Ve İhmalinin Bir Kaynağı Olarak Cinsiyet Rolleri Eşitsizliği

Oya Fişek, Yasemin Günay Balcı, A.Gürhan Fişek

“İş” ve “emek”, cinsiyet rollerinde eşitsizliği besleyen çok önemli bir kaynak olduğu gibi; öte yandan çocuk istismarı ve ihmaline de yol açan önemli bir kaynaktır.
Toplumsal Cinsiyetten kaynaklanan istismar ve ihmal, ne yazıkki, toplumlarda yaştan bağımsız olarak vardır. Ancak aktif bir tutumla hafifletilmekte ve aşılmaya çalışılmaktadır. Biz bu çalışmamızda, bu istismarın ve ihmalin çocuk yaşlardaki kaynaklarından biri olarak “çalışma yaşamı”nda görülen cinsiyet eşitsizliğini ortaya koymaya çalıştık.

Bunu kanıtlarken Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı’nın, Denizli’de ve Ankara’da yürüttüğü anket, odak grup çalışması ve yüzyüze görüşme gibi uygulamalarından yararlandık.

I

EŞİTSİZLİKLER

    1. EŞİTSİZLİK: Ülkemizde okuma yazma oranlarına ve okula katılım oranlarına baktığımızda, kız çocuklarının erkeklere oranla daha düşük düzeylerde kaldığını görüyoruz. Bu eşitsizlik, bir istismar ve ihmal kaynağı mıdır? EVET.
    2. EŞİTSİZLİK: Kızlara, erkeklere göre daha baskıcı yaklaşılmakta ve ev eksenli bir yaşantı sürmeye zorlanmaktadırlar. Bu onların sosyal yönden izolasyonlarını ve dışlanmışlıklarını getirmektedir. Bu olgu, bir istismar ve ihmal kaynağı mıdır? EVET.
    3. EŞİTSİZLİK: Ülkemizde DİE tarafından yapılan değerlendirmeler, 18 yaşın altında 4 milyon kadar çocuğun çalıştığını ortaya koymaktadır. Özellikle sanayide ve hizmetler sektöründe çalışanların önemli bir bölümünü erkek çocukları oluşturmaktadır. Çocukların çalıştırılmak amacıyla sanayi ve hizmet sektöründe yaralan işyerlerine gönderilmelerindeki bu eşitsizlik, bir istismar ve ihmal kaynağı mıdır? EVET.
    4. EŞİTSİZLİK: Yapılan araştırmalar kızların çalışma yaşamına gönderildiklerinde de, iş seçimi yapılırken ücret düzeyinin öncelikli ölçüt olarak kullanıldığını ortaya koymaktadır. Erkek çocukların ise meslek edinmeleri öncelikli ölçüttür. Kız çocukları için yapılan iş seçiminde, meslek öğrenmenin değil de, daha çok ücret elde etmenin öncelik kazanması, bir istismar ve ihmal kaynağı mıdır? EVET.
    5. EŞİTSİZLİK: Yine yapılan araştırmalar, hem ailelerin hem de çalışma yaşamında yıllanan kız çocuklarının, evlenince çalışma yaşamından uzaklaşma eğiliminde olduklarını ortaya koymaktadır. Evlenince çalışmamak yalnızca kızlara özgüdür. Bu tutuma erkeklerde rastlanılmamaktadır. 25 yaşına kadar kadın çalışan oranı erkek çalışan oranından fazla iken 25 yaşından sonra bu tersine dönmektedir. 35 yaşından sonra bu fark daha da belirginleşmektedir. Kadınlar için çalışmaya ara verme ya da bırakma nedenlerinin başında çocuk sahibi olma ve evlenme gelmektedir. Erkek ve kadın çalışan oranlarında yaşlara göre farklılaşma bunun bir göstergesi niteliğindedir. Bu olgu, yeni bir istismar ve ihmal kaynağı mıdır? EVET.
    6. EŞİTSİZLİK: Evlendikten yıllar sonra, çeşitli nedenlerle çalışma yaşamına dönmek isteyen ve artık evli- çocuklu kadınlar yaşıtları erkeklerden farklı olarak meslek bilgileri az, deneyimi düşük ve kariyer basamaklarında yol almamış “emek öge”leridir. Bu yüzden hem ücret ve hem de konum olarak erkeklerden daha düşük düzeylerde kendilerine yer bulabilmektedirler. Bu olgu, yeni bir istismar ve ihmal kaynağı mıdır? EVET.

 

  1. EŞİTSİZLİK : Yapılan araştırmalar kızların hakları vb konularda yeterince bilgi sahibi olmadığını ortaya koymaktadır. Haklar ve özgürlükleri konusunda yeterince bilgi sahibi olmamak ihmal ve istismarı arttırır mı? EVET. Bilgisizlik çaresizliği beraberinde getirmektedir. Hiç doğmamış olmayı, erkek olarak ya da bir kuş olarak doğmayı istemeye götürmektedir. Ama kızlar, bugünkü olumsuz konumlarını birlikte değiştirebileceklerini bilincine varmamışlardır.
  2. EŞİTSİZLİK: Evlendikten yıllar sonra, çeşitli nedenlerle çalışma yaşamına dönmek isteyen ve artık evli- çocuklu kadınlar yaşıtları erkeklerden farklı olarak meslek bilgileri az, deneyimi düşük ve kariyer basamaklarında yol almamış “emek öge”leridir. Bu yüzden hem ücret ve hem de konum olarak erkeklerden daha düşük düzeylerde kendilerine yer bulabilmektedirler. Bu olgu, yeni bir istismar ve ihmal kaynağı mıdır? EVET.
  3. EŞİTSİZLİK : Yapılan araştırmalar kızların hakları vb konularda yeterince bilgi sahibi olmadığını ortaya koymaktadır. Haklar ve özgürlükleri konusunda yeterince bilgi sahibi olmamak ihmal ve istismarı arttırır mı? EVET. Bilgisizlik çaresizliği beraberinde getirmektedir. Hiç doğmamış olmayı, erkek olarak ya da bir kuş olarak doğmayı istemeye götürmektedir. Ama kızlar, bugünkü olumsuz konumlarını birlikte değiştirebileceklerini bilincine varmamışlardır.
  4. EŞİTSİZLİK : Kadınlar, çalışma yaşamında haklarını korumak ve geliştirmek için oluşturulan örgütlü süreçlere de uzak kalmaktadır. Sendikalaşma ve sendika yönetimlerinde görev alma yönünden bakıldığında, kadın katılımı oldukça düşüktür. Örgütlü hak arama süreçlerinden dışlanmak, kızların istismar ve ihmalini arttırmakta mıdır? EVET.

(Bu eşitsizliklerle ilgili veri ve değerlendirmeleri www.fisek.org/kizemegi adresinde bulabilirsiniz)

II

EYLEM

Tüm bu eşitsizlikler, kızların yaşama hakkına hayat veren tüm insan hakları konusunda erkek çocuklarının yararlandığı olanaklardan ve haklardan yararlanmada kısıtlılıklarla karşılaştıklarını ortaya koymaktadır. İş sosyalleşmek, toplumdaki karşılıklı hak ve yükümlülüklerin doğması için önemli bir araçtır. Kızların bu önemli araçtan yararlanmada, dezavantajlı konumlarının hızla giderilmesi ve çalışma yaşamında tıpkı erkekler gibi kalıcı ve etkin bir rol sahibi olmalarının sağlanması gerekir.

Fişek Enstitüsü tarafından Denizli’de yürütülen çalışmalardan biri de çalışan kızlarla yapılan odak çalışmalardır. Bu çalışmalarda, kızların düşleri ve beklentileri de araştırılmıştır. Özetle kızların beklentileri şöyledir :

  1. Kızlar eğitimlerini sürdürmek ve yeni bilgiler edinmek istemektedirler.
  2. Şu anda yaptıkları işlerden hoşlanmamakta, daha nitelikli işlere ulaşmayı planlamaktadırlar.
  3. En çok istedikleri şeyler arasında, hayatını kendi yönetmek, özgür yaşamak, bilgisayar kursu almak, öğrenimini sürdürmek, otomobil kullanmak sayılmaktadır.
  4. Kızların çoğunluğu evlendikten sonra da çalışmayı sürdürmeyi düşünmektedir. Bunun nedenleri sorulduğunda, “medeni hayat şartlarının bunu gösterdiği”ni, ezilmek istemediğini, evde canının sıkılacağını, evine katkıda bulunmak istediğini ve çalışmayı sevdiğini söylemektedirler.

Herkesin yaşamıyla ilgili seçimleri kendisinin yapması ve uygulaması en doğal insan hakkıdır. Kızlara da bu olanağın sunulması gerekir. Bu toplumun hem onlara karşı görevi ve hem de vefa borcudur. Çünkü aynı yaştaki bazı kızlara ve erkeklere kamu kaynakları ile eğitim olanakları sunarken; büyük çoğunluğunun (ve özellikle de kızların) bundan yoksun tutulması büyük bir adaletsizliktir.

Toplumun sorumluluk duyan bireyleri ve onların müdahale için kurdukları örgütleri (NGO) sorunlar karşısında nasıl davranmalıdır? Özellikle konu temelinde kurulan NGO’ların izlemeleri gereken yol, bizim çalışan kızlar konusunda sürdürdüğümüz uğraş ile çakışmakta:

  1. Sorunun önemini ve boyutlarını saptamak,
  2. Her adımda kızlarla birlikte sorunu ve çözümlerini tartışmak,
  3. Bulguları ve değerlendirmeleri kamuoyuyla sürekli paylaşmak,
  4. Çözüm için toplum ve kendi olanaklarını zorlamak.

Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı, bir NGO olarak, hem genç kızların kendi eğilimlerini özgürce dile getirebilmeleri ve birbirleriyle paylaşabilmeleri; hem de düşlerini yaşama geçirebilmeleri için destek olmak amacıyla çalışmalar yürütmektedir. “Çalışan Çocuk ve Gençler İçin Tatil Kampı” ve “Genç Kız Evi” böylesi projelerdir. Bir hükümet dışı kuruluşun olanakları ile yürüttüğümüz çalışmaların, model olarak ele alınıp, hem ilkelerinin ve hem de uygulamasının yaygınlaştırılmasını bekliyoruz.

Bu çalışmalarla ilgili daha ayrıntılı bilgi almak isteyenlerin Türkçe ve İngilizce web sayfalarımıza başvurabileceğini de duyurmak istiyorum: www.fisek .org

Kızlara

  • Gönüllerine göre bir dünya vermeliyiz.
  • Sosyal izolasyondan ve dışlanmışlıktan kurtarmalıyız.
  • Nitelikli işgücü ve eğitimli insan olarak yetiştirmeliyiz.

Bu onların, yalnızca insan oldukları için, haklarıdır.

VIII.Çocuk İstismar ve İhmalinin Önlenmesi Avrupalılar Konferansı’nda sunulan bildiriden özetlenmiştir

İlk Yayın : “Çocuk İstismarı ve İhmalinin Bir Kaynağı Olarak Cinsiyet Rolleri Eşitsizliği – (O.Fişek ve Y. Günay-Balcı ile birlikte) Çalışma Ortamı Dergisi – Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim Eylem Merkezi Vakfı Yayını, Kasım Aralık 2001, Sayı 59.