Yazıları

Sağlık Personelinin Sağlığı

Sağlığını yitirene sorarsanız, “Dünyadaki en büyük hazine nedir?” diye, alacağınız yanıt “Sağlık” olacaktır. Buna karşın, kendisini sağlam sanan kişilere bu soru soruyu sorduğunuzda, değişik yanıtlar alabilirsiniz. Sağlığını yitirmenin nasıl bir şey olduğunu sormak isterseniz, “Damdan düşenlere” yani hastalananlara ve onların en yakınlarına sorun; bir de sağlık personeline sorun. Hele sağlık personeli öyle acı yüklü olguları…

01 Mar 2009

Beyin Göçünden Beyin Gücüne : Evrensel Olan ile Ulusal Olanı Buluşturmak

1 GİRİŞ 21.Yüzyılın bilgi çağı olarak niteleneceği gelişinden belliydi. Anımsanacağı gibi,bu yüzyıla girerken en büyük korku bilişim sisteminde yaşanacak 2000 yılı sendromuydu. “99”dan “00”a dönüşememenin, bankacılık sisteminden, “e-devlet” e kadar bir çok konuda yıkıcı etkiler yapabileceğinden korkuluyordu. Ama “ortak akıl” bunu aştı. 2000 sendromunun “dahi” doktoru, “ortak akıl”dı. Dolayısıyla bu yüzyıla da onun damgası yakışır….

01 Oca 2009

Çocuk Emeği ve Sanat

Abdullah Baştürk Anısına (20 Aralık 2008, Mülkiyeliler Birliği Salonu) Abdullah Baştürk yaşıyor. Çünkü bir insan ancak anılmadığı zaman gerçekten ölmüştür. “Yüreklerde yaşamak”, aslında bir insanın sonsuzluğu yakalamasıdır. Onun için, Abdullah Baştürk çok şanslı. Ama bu şansı kendi yarattı ve onurlu savaşımı ile kendi yakaladı. Bizlere şimdi bir tek şey kalıyor : “Yüreklerimizden” gelen sesleri, genç…

20 Ara 2008

“Kentli Evi” Kavramsallaştırması Temelinde “Genç Kız Evi” Modeli

7.Sokakta Yaşayan ve Çalışan Çocuklar Sempozyumu, 8-9 Kasım 2008, Şanlıurfa “Çocuğun yeri neresidir?” sorusunun yanıtı yalındır. Çocuğa bile sorsanız size, “Bunu bilmeyecek ne var: Evi, annesinin babasının yanı.” der. Yaşama baktığımız zaman bu sorunun yanıtının, bu kadar yalın olmadığını, bir çok etmenin de itmesiyle farklılaştığını görürüz. Ama bu “gerçeklikler” bizim görevimizi değiştirmez. Biz “çocuğu”, eviyle,…

08 Kas 2008

Çalışan Çocukların Kararan Geleceği

“Çocuğun yeri neresidir?” sorusunun yanıtı yalındır. Çocuğa bile sorsanız size, “Bunu bilmeyecek ne var: Evi, annesinin babasının yanı.” der. Yaşama baktığımız zaman bu sorunun yanıtının, bu kadar yalın olmadığını, bir çok etmenin de itmesiyle farklılaştığını görürüz. Ama bu “gerçeklikler” bizim görevimizi değiştirmez. Biz “çocuğu”, eviyle, annesiyle babasıyla barışık tutmak zorundayız. “Barışık” sözcüğü tam da yerine…

01 Kas 2008

Mücadelecilik

HEDEF Nusret Fişek ile ilgili sıkça anlatılan anılardan biri, Nüfus Planlaması Kanunu’nu TBMM’den çıktığında, bir iktidar partisi milletvekilinin, “Bu Kanun bir Müsteşar’ın inadı yüzünden çıkıyor” diyerek, Nusret Fişek’i kastetmesidir. Burada seçilen “inat” sözcüğünün yerinde olup olmadığını uzun süre düşünmüşümdür. Kanımca, burada “inat” sözcüğünün yerine “mücadelecilik” sözcüğünü koymak gereklidir. Gerçekten de, Nusret Fişek’in yaşamı, böyle “mücadelecilik”…

01 Kas 2008

Bir Danışıklı Döğüş : Beyin Göçü

Tüm insan hakları belgelerine baktığımız zaman “eğitim”i bir hak olarak tanımladığını görmekteyiz. Aynı şekilde bu belgeler, “zorunlu ilköğretim”i de devlete bir görev olarak yüklemektedir. Bu bir çok yönden doğrudur. Çünkü eğitim, kendini tanımanın, dünyayı tanımanın ve dünya nimetlerine ulaşmanın olmazsa olmaz koşuludur. Ama insanların yaşadıkları ekonomik düzen o denli belirleyici ki, bu en doğal insan…

01 Kas 2008

Yurttaşları Mengeneden Kurtarmak

DAMLA “Ben politika ile ilgilenmiyorum, haberleri dahi dinlemiyorum. Beni akşam eve götürebileceğim para miktarı, ev kirası, plaka kirası, kredi kartı borcu ilgilendiriyor. Ben bunlarla boğuşuyorum. Politika konusunda düşünme zamanım dahi olmuyor” düşüncesindeki vatandaşlara politika ile ilgisiz gibi gördükleri günlük yaşam arasında çok yakın bir ilişki olduğunu anlatmaya uğraşıyorum. İlgilendikleri ev kirası, taksi plakası kirası, çocuklarının…

01 Kas 2008

Türkiye’de İş-İşçi Sağlığının Durumu

12.Ulusal Halk Sağlığı Kongresi 21-25 Ekim 2008, Ankara I HUKUKSAL ALT YAPININ GELİŞİMİ İş sağlığı güvenliği uygulamaları Türkiye’nin tarihi kadar eskidir. Türkiye’nin Osmanlı İmparatorluğu ile yollarını ayırması 23 Nisan 1920 tarihine dayanır. İlk parlamento bu tarihte toplanmıştır. Ve hemen iki ay sonra üç numaralı yasayla Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanlığı kurulmuştur. Bu “ulusal kurtuluş savaşı”nı…

21 Eki 2008

Türkiye’de İş Sağlığı ve Güvenliği Uygulamaları

Avrupa Birliği tarafından desteklenen ve Avrupa Sanatkarlar, Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler Birliği Koordinatörlüğünde ve TESK’in ortaklığında yürütülen “İş Sağlığı Güvenliği Bilgilendirme Semineri” (22.09.2008) HUKUKSAL ALT YAPININ GELİŞİMİ İş sağlığı güvenliği uygulamaları Türkiye’nin tarihi kadar eskidir. Türkiye’nin Osmanlı İmparatorluğu ile yollarını ayırması 23 Nisan 1920 tarihine dayanır. İlk parlamento bu tarihte toplanmıştır. Ve hemen iki…

22 Eyl 2008