TBMM

    • İstanbul / Davutpaşa’da beş katlı bir iş merkezinde meydana gelen patlama 23 canı aramızdan aldı götürdü.
    • İstanbul/Tuzla Tersaneler bölgesinde son bir yıl içinde ölen işçilerin sayısı 40’ı buldu.
    • 2006 SSK İstatistikleri bize şunları gösteriyor :
      • Bir yılda toplam 79.027 iş kazası olmuş; bunun %90,6 ‘sı üç günden fazla işgöremezliğe neden olmuş.
      • İş kazasına uğrayan işçilerin % 59,8’i üç ay ile 5 yıl arasında kazaya uğradığı işyerinde çalışmış.
      • 2005’ten 2006’ya yaş-iş kazasına uğrama ilişkisi :

14 yaş ve altı %38,7
15-17 yaş arası % 146,5 artmış.

      • 2005’ten 2006’ya kazaların ağırlığı da artmıştır. Sürekli işgöremezliklerdeki artış:

Kısmi (%10-39) ……………….. % 37,0
Tam (%40- . ) …………………. % 42,8
Toplam’da ……………………… % 38,3 artış var.

      • 2002’den 2006’ya ölümlerde de artış var :

2002’ye göre ………………….. % 82,56
2003’e göre …………………… % 96,54
2004’e göre ……………………. % 89,30
2005’e göre …………………… %48,51 artış var.

  • Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2005 – 2008 eylem planında, iş kazalarının %20 azaltılacağı öngörülmüştü. Bakanlık, kendisi için belirlediği gibi iş kazalarını düşürmek bir yana, 2005 yılındaki düzeyini de koruyamadı.
  • İş kazalarının üçte ikisinin küçük işyerlerinde (50’den az işçi çalıştıran) meydana gelmektedir.

SSK istatistiklerine baktığımız zaman, 2006 yılında, makinelerin neden olduğu kazaların sayısının 9533 olduğunu görürüz. Bu rakam, tüm kazalar içerisinde yüzde 12,06’lik bir pay tutmaktadır.

Demek ki her 10 işçiden biri, makinelerin neden olduğu kazalardan ötürü yaralanıyor ya da ölüyor.

SSK iş kazası istatistiklerinde el-kol-omuz yaralanmalarıyla sonuçlanan iş kazaları oldukça fazla olup; 42 697 iş kazası bu şekilde meydana gelmiştir.

Yüzdeye vurursak, 2006 yılında meydana gelen tüm iş kazalarının yüzde 54,03’ü el-kol-omuzda yaralanmaya yol açmıştır.

İşçinin günde 7,5 saat ya da daha az çalıştırılması gereken işler var .

Bunlardan biri de gürültülü işler …

Gürültü Kontrol Yönetmeliği, 7,5 saat çalışılacaksa gürültünün en çok 80 desibel olmasını öngörmüştür. Bir motosikletin 7,5 metre uzaktan duyulan sesi 80 desibeldir.

Bu gürültü düzeyini aşan durumlarda çalışma süreleri kısalmaktadır. Şöyle ki;
Çalışma ortamında 90 desibel gürültü varsa, ancak günde 4 saati aşmamak üzere çalışılmaktadır. Bu gürültü düzeyi, lokomotiflerin çıkardığı gürültüye eşdeğerdir.

Yapılan bir araştırma, kazaların % 95’inde, tehlikeli davranışlarla, tehlikeli durumların bir arada bulunduğunu ortaya koymaktadır.

Demek ki, yalnızca insanın anlık hatalarına yönelik bir çaba istenilen sonuca bizi ulaştıramaz. “Hatasız kul olmaz” denir. Her insanın zaman zaman boş bulunabilir; hata yapabilir.

O halde : “Tehlike kaynakları yok edilmezse kazaya uğrayabileceği” olarak algılamak gerekir.

En çok görülen iş kazalarından biri düşme biçiminde gerçekleşenlerdir. (% 32,4).

Düşme sonucu olan kazalar bütün kazaların neredeyse üçte biridir.

  1. İşçinin düşmesi
    • Yüksekten düşebilir (% 4,8)
    • Yürürken-koşarken tökezlenebilir, yuvarlanabilir (% 6,5)
  2. Bir cismin ya da malzemenin işçinin üzerine düşmesi
    • Kayan ve çöken toprak, kaya, taş, kar (% 2,4)
    • Çökmeler (bina, duvar, iskele, merdiven vs.) (% 0,4)
    • Taşınan cisimlerin düşmesi (% 11,6).