Bir Resmin İki Yüzü
Sağlıklı Yaşam Fuarı dolayısıyla, düzenlenen söyleşiye hem çalışan çocuklar ve hem de yaşıtları olan öğrenciler katıldı. Onlar madalyonun (ya da resmin) iki yüzünü oluşturuyorlardı. Aynı yaştaydılar ama toplumsal koşullar, birini çalışma yaşamına göndermiş; ötekinin eğitimini sürdürebilmesi için toplumun olanaklarını seferber etmişti. Görünen tek bir resimdi, ama onun ardından yatan öyküler çok çeşitliydi.
Herkesin katkıda bulunmasını kolaylaştırmak için iskemlelerin yuvarlak olarak dizildiği tartışma ortamı, beklenildiği gibi canlı ve katılımcı bir seyir gösterdi.
“Kendinize gösterilen resimlerin daima bir başka yüzü olabileceğini unutmayın” uyarısı, çocukları düşünmeye ve içlerinde bulundukları ortamla ilgili farklı düşünceler üretmeye itti. Bu, günün en önemli kazanımlarından biriydi.
“Kaza geliyorum der”… Çalışan çocuklarla, ileride çalışacak yaşıtları için çok önemli bir uyarıydı. Afişlerde söylenenin tersine, kazalar, önlemler alınmadığında kaçınılmaz olarak ortaya çıkacaktı. Onun için de, önlemlerin alınıp alınmadığının üzerinde durmak önem kazınıyordu.
“İşyerlerindeki tehlikeleri dinlemesini öğrenmek” gerekliydi. Çalışan çocukların, makinelerin, merdivenlerin, yüksek platformların ya da elektrik tesisatının konuşmalarını dinlemeleri, onların sağlık ve güvenlikleri için çok önemliydi. Her gün işbaşı yaptıklarında onların sesine kulak vermeyi öğrenmeleri gerekliydi. Çünkü, onlar kendileri ile ilgili tehlikeli çocuklara haber veriyorlardı. Yeterki, dinlemeyi, gözlemeyi ve algılamayı bilelim.
“Dile benden ne dilersiniz?” sorusu, çalışan çocuklarca, “daha iyi bir çalışma ortamı” diye yanıtlandı. Bu bir yandan düşlerin ne denli sınırlı, bir yandan da işyeri çalışma koşullarının ne denli yetersiz olduğunu ortaya koyuyordu.
Ülkemiz çalışan çocuk sorununu bir anda köklü olarak çözme olanağına sahip değil.. Ama çocuklarını da yetişkin işçilerini de daha sağlıklı ortamlarda çalıştırma olanağına sahip. Ama bunun yolu, bilinçli ve hakkını arayan bir toplumdan geçiyor.
“Bir resmin iki yüzü” başlıklı toplantı, herkese, bilinçlenmek için böylesi tartışma ortamlarının daha sık ve yaygın olarak gerçekleştirilmesi gerektiğin düşündürdü.