KOBİ’lere Özgü İşyeri Hekimliği

DAMLA

Küçük ve orta ölçekli işyerleri, öteden beri Türkiye ekonomisi içinde önemli bir köşe taşıydı. Sosyal politikaları ve özellikle de istihdam ve meslek eğitimi politikaları içinde önemli roller üstlenmekteydi.

Bugün yeni ekonomik yapılanmalarda, bu ölçekteki işyerlerinin bazı özelliklerinden yararlanarak, KOBİ kavramı altında yeni bir rol tanımlamasına gidilmiştir. Bu koşullar, küçük ve orta ölçekli işletmelerin önemini arttırmıştır. İçinde bulunduğumuz ve özellikle önümüzdeki yılların moda kavramı KOBİ’lerdir.

Her önemli görülen ve ağırlık tanınan kümede olduğu gibi, KOBPler de yakın izlemeye alınmıştır. Bu izleme, bir çok eksik ve açığın yanında, işçilerin çalışma koşullarındaki yetersizliklerin de ortaya çıkmasına olanak vermiştir. Bu yetersizlikler daha da göze batar hale gelmiştir.

Eğer KOBİ’ler bir modaysa, sağlık örgütleri de bu modaya uymalıdır. Sınırlı sermaye olanakları ile insangücü, küçük işletmeleri bir çok hizmeti, dışardan ve yarı-zamanlı almaya itmektedir. Sağlık hizmetlerinin de işte böyle “grup halinde” alınıp, gereksinmelere göre biçimlendirilmesi yerindedir.

Hem Dünya Sağlık Örgütü Anayasası, hem de Sağlıkta Sosyalleştirme Yasası, sağlığı “bedensel, ruhsal ve sosyal yönden iyilik hali” olarak tanımlamaktadır. O halde, KOBİ çalışanının sağlığından söz ederken, yalnızca “hastalık hali” ile sınırlı kalmamamız gerekmektedir. ‘Hastalananları kurtarma’ telaşı, ‘araba devrildikten sonra kurtarmaya çalışmaya’ benzer; vazgeçemezsin ama çaresizliklerle doludur. Bunun yerine arabanın devrilmemesi koşullarını yaratmak gerek: Arabanın üretiminden, bakımına, aksaklıklarının erken saptanmasına ve yol koşullarına değin..

İşyerlerinde yaralanma-hastalanmaların önüne geçebilmek için, geniş bir ekiple çalışmak gerek. Mühendisinden sosyal hizmet uzmanına, psikologdan hekime, hemşireden diyetisyene çok-bilimli bir çaba gösterilmedikçe, adım atmaya olanak yoktur.

KOBİ’ler için de bu kural geçerlidir. “Her işi bir kişinin yaptığı işyeri tipi” olarak da tanımlanan küçük işyerinde, işyerinde sağlık-güvenlik ekibinin görevini de işverenin yüklenmesine olanak yoktur. O halde nasıl bir muhasebeci-mali müşavir’den yarı zamanlı yararlanıyorsa, bir” tıp-mühendislik-sosyal” bilimci ekibinden de yarı-zamanlı yararlanmak zorundadır.

Fişek Enstitüsü, 15 yıla yaklaşan uğraşında, bu nitelikleri taşıyan bir ekip ve bu hizmeti “gereksinme” olarak hisseden işveren-işçiler yetiştirmeye çabaladı. Fişek Modeli, “sanayide sağlık merkezi”, “yürüyen klinik” ve “risk gruplarına yönelik özen göstermesi” vb ile “ilk”leri gerçekleştirdi.

KOBİ’lerde işyeri hekimliği işte böyle geniş bir ekip çalışması işinde ele alınarak, ülkemizde işçi sağlığı iş güvenliği yönünden yepyeni bir fırsat yaratılabilmiştir. Büyük ölçekli işyerlerinin hiçbirinde oluşturulamamış olan ekibi, küçük işyerleri için kurmak olanaklı kılınabilmiştir. Başka bir konuda bile biraraya getirilememiş sayıda işyeri, yıllarca birarada ve “istim üstünde” tutulabilmiştir. Çünkü bu önemli bir gereksinmedir.

Bir başka gereksinme ise, işçi-işverenlerin yakın temasının da etkisiyle, her iki kümeye de sıcak ve eşit uzaklıkta bir örgütlenme kurabilmektir. Eğitim ve iletişim toplantıları bu bakımdan önemli fırsatlar doğurmaktadır.

İşyerlerinde sağlık ve güvenlik önlemlerini alma yükümlülüğü işverenindir. Yasalarımız bunu belirtmekle kalmıyor; bilimsel ve teknik alandaki gelişmelerin de işyerine taşınmasını zorunlu görüyor. Bütün bunları, işverenin tek başına gerçekleştirmesine olanak yok. Bunun için, işin uzmanlarından oluşan bir ekip kurmalı ya da varolan “ekip”lerden yararlanmalı.

kobilere-ozgu-isyeri-hekimligi

Bazen bir gül, tüm yorgunlukları silip götürüyor.

Böylesi bir ekip çalışması, teknik donanım olmaksızın gerçekleştirilemez. Sözgelimi gürültü düzeyinin ölçülmesi + kulak işitmesinin değerlendirilmesi, işyeri ortamındaki toz düzeyinin ölçülmesi + akciğer fonksiyonlarının değerlendirilmesi vb. teknik donanıma dayanmaktadır. Tek tek büyük işyerlerinin bile bu laboratuvarı kurması boş hayaldir.

KOBİ’lere yönelik bir “tıp – mühendislik – sosyal bilim” hizmet örgütlenmesinde, nitelikli insan gücünün yanında nitelikli teknik donanımı sağlamak da “grup” işyeri hekimliği ile sağlanabilir.

Önümüzdeki on yıl, Fişek Modeli ile KOBİ’lere getirilen “sağlık-güvenlik” modelinin tartışıldığı ve geliştirildiği bir dönem olacaktır.

İlk Yayın :“KOBİ’lere Özgü İşyeri Hekimliği” – Çalışma Ortamı Dergisi – Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı Yayını, Mart-Haziran 1997, Sayı 31-32.