KOBİ’ler Ve İşyeri Ortak Sağlık Birimi
Makine Mühendisleri Odası İş Güvenliği Kongresi
Adana, 11 Mayıs 2001
ÖZET :
Ülkemizde işyerlerinin % 98,1’inin (ve sigortalıların % 67,8’ini kapsamakta) 50’den az, %89,6’sının (ve sigortalıların % 33,1’ini kapsamakta)10’dan az işçi çalıştırmakta oluşu sağlık ve güvenlik yönünden çok önemli bir soruna işaret etmektedir: Bu da örgütlenme sorunudur. Sağlık-güvenlik hizmetlerinin nasıl örgütleneceği, işverenler arasında katılımcı ve paylaşımcı “ortak” bir birimin nasıl oluşturulacağı ve hele bunun, sık sık girilen ekonomik dar boğazlarda nasıl sürdürülebilirlik kazanabileceği sorunun can damarını oluşturmaktadır. Bu sunumdaki amacımız, KOBİ’lerin sağlık-güvenlik sorunlarını ve bunların çözümünde işyeri ortak sağlık-güvenlik birimlerinin rolünü ve önündeki sorunları tartışmaktır.
Bu konuda Fişek Enstitüsü tarafından 19 yıldır yürütülmekte olan model çalışmanın bulguları ortaya konulacak ve bu süreç içerisinde karşılaşılan sorunlar ve engeller tartışılarak genellenebilir bir öneri üretilmeye çalışılacaktır.
İşyeri ortak sağlık-güvenlik birimi modeli, yürüyen klinik, iş güvenliği destek hizmet sistemi, iş güvenliği sergievi, çıraklık eğitim merkezindeki çalışmalar ile sanayide sağlık güvenlik merkezinden oluşmaktadır. 6 merkezde 7 ayrı proje çalışması yapılmış ve bunlardan 4 tanesinde sürdürülebilirlik sağlanmıştır. Bu birimler, bugün, profesyonel çalışanları ve gönüllüleri, iki ayda bir yayınlanan periyodik yayın organı (Çalışma Ortamı dergisi), bir bilim-sanat ortamı ve web sayfaları (www.fisek.org ; www.fisek.com ; www.isguvenligi.net) ile “örnek” bir yapıdan destek almaktadır.
BİLDİRİ :
İşyeri hekimliği, bilimsel temelini “iş sağlığı” ya da daha yaygın bir söyleyişle “çevresel ve mesleksel sağlık ve güvenlik” bilim dalından alan bir uygulama alanıdır. Dünyada ilk kez 1830’larda İngiltere’de yasal olarak zorunlu kılınan bu uygulama, ülkemizde de 1930’dan beri yasal bir kimlik kazanmıştır.
1930 tarih ve 1593 sayılı Genel Sağlığı Koruma Yasası (asıl adıyla Umumi Hıfzıssıhha Kanunu), 180.maddesiyle “Sürekli olarak en az elli işçi çalıştıran işverenlerin, işçilerin sağlık durumlarına bakmak üzere, işyerinde bir veya birden fazla hekim bulundurmasını” öngörmüştür. 1950 yılında, İşçi Sigortaları Kurumu’nun (bugünkü adıyla Sosyal Sigortalar Kurumu) tedavi yetkisini üstlenmesiyle, yasanın yalnızca işverene “koruyucu hekimlik” amacıyla işyeri hekimi çalıştırmasını zorunlu kılan hükmü geçerliliğini korumuştur. Böyle olmakla birlikte, uygulamada, hala, işyeri hekimlerinin önemli bir bölümü, asıl görevlerinin tedavi edici sağlık hizmetleri olduğunu sanmaktadırlar. Ne yazıkki, onu çalıştırmakla yükümlü olan işverenlerin ve işyeri hekimini denetleme olanağına sahip olan işçilerin ve sendikalarının da bu konuda bilinçli-sorumlu davrandıkları söylenemez.
Bu bize “zor”la güzelliğin olmadığını yeniden kanıtlamaktadır. “Zor” bir yere kadar geçerlidir ve geçicidir. Önemli olan kişileri, “zor”lansa da, bir uygulamanın yararına inanarak onu gönüllü olarak uygulayacak bilince ve sorumluluk düzeyine ulaştırmaktır.
“Zor”u geçici, “gönüllü”lüğü sürekli kılmak olasıysa, acaba işyeri hekimliği işverenlerce tümüyle “gönüllü” bir uygulama olarak yaşama geçirilebilir mi? Bunu öğrenebilmenin en kolay yollarından biri, 50 ve daha az işçi çalıştıran işyerlerine yönelmektedir.
Çünkü, 50 ve daha az işçi çalıştıran işyerleri, “işyeri hekimi” tutma yükümlülüğü yoktur. Yasa onları işe giriş ve periyodik sağlık muayenelerinden, işçilere sağlık eğitimine kadar çeşitli yükümlülükler altına sokmuşsa da, bu hizmetleri değişik kaynaklardan elde edebilme olanağı vardır.
Bu ölçekteki işyerleri, farklı ölçütler kullanılarak yapılmış tüm KOBİ tanımlamalarının içinde de yer almaktadır. 50’den az işçi çalıştıran bu işyerlerinin önemli bir özelliği de, ülkemizdeki (ve başkalarında) kapsadıkları alanın genişliğidir. Ülkemizde işyerlerinin % 98,1’inin (ve sigortalıların % 67,8’ini kapsamakta) 50’den az, %89,6’sının (ve sigortalıların % 33,1’ini kapsamakta)10’dan az işçi çalıştırmaktadıri.
Fişek Sağlık Hizmetleri ve Araştırma Enstitüsü, 1982 yılında kurucularının başlattığı, KOBİ’lere yönelik bu gönüllü çabayı (“gülümseyen söylem” adı verilmektedir) geliştirerek ona süreklilik kazandırmış ve bir model olarak ülke gündemine getirmiştir. Uzun yıllar ülkemizde bir benzeri daha olmayan bu uygulama, “mühendislik” ve “sosyal bilim”lerin olanakları ile beslenerek çok-bilimli bir çaba olarak yürütülmüştür. Sözgelimi, çalışan çocukların sıklıkla KOBİ’lerde çalıştırılması, Fişek Enstitüsü’nü 1985’lerde çalışan çocukların sorunlarına yönelmeye itmiştir. 1992 yılında Uluslararası Çalışma Örgütü “Çocuk Emeğinin Sona Erdirilmesi Uluslararası Programı (IPEC)” ile ülkemize geldiğinde, ILO’nun kendisiyle işbirliği yapacak bir kaç kuruluştan biri olarak Fişek Enstitüsü’nü seçmiş olması da, bu birikimin önemini ortaya koymaktadır.
YÖNTEM :
Fişek Enstitüsü, işyerlerinin koruyucu hekimlik gereksinmelerini (ve yasal yükümlülüklerini) karşılama konusunda, işyerlerine yönelik gezici hizmetler planlamıştır. Daha sonra “Yürüyen Klinik” adını alacak ve sınırlı tıbbi donanımlarla desteklenecek hizmetler, belirli bir program içinde, düzenli ve sürekli olarak işyeri ziyaretlerini hedeflemektedir.
Sağlık muayenelerinin düzenli olarak 6 ayda bir yapılması ve raporlanması, mesleksel gereksinmelere göre, kulak işitme testleri, gürültü ve konfor ölçümleri, akciğer fonksiyon testleri ve göğüs filmleriyle desteklenmesi, hem işçi ve hem de işveren için büyük kolaylıklar sağlamıştır. Her şeyden önce, işçilerinin işgünü kayıplarını en aza indiren bu çözümün, sürekliliğini sağlayabilmek için, işverenler hizmet karşılığı minik-katkılarla sistemi beslemeye başlamışlardır.
Bu katkılar sistemin, iş güvenliği uzmanı, iş güvenliği destek hizmetleri ve bilişim hizmetleri ile geliştirilmesine olanak vermiştir. İş güvenliği destek hizmet sistemi, bu alanda yapılacak eğitimlerin yanında, “iş güvenliği sergievi” uygulamasını da içermektedir. İş güvenliği sergievinde çeşitli eğitsel yayın, poster ve uyarı levhasının yanında, kişisel koruyucu çeşitleri de bulunmaktadır. Böylesi bir sergileme, izleyenleri, zengin maske çeşitleri ile şaşırtmayı da hedeflemektedir. Şaşırmalıdır ki, maskelerin kullanım yerine göre farklılıklar taşıyabildiğini; dolayısıyla bir iş güvenliği uzmanı reçetesi olmadan kullanılmaması gerektiğini anlasın. Bunun yanında iş güvenliği destek hizmet sistemi, işyerinde risk haritasının çıkarılması, gürültü düzeyinin vb ortam ölçümlerinin gerçekleştirilmesini de sağlayarak, sağlıklı-güvenli bir çalışma ortamını hedeflemektedir. Bilişim alanında bir çok hizmetin yanında www.isguvenligi.net ile konuyla ilgilenenlere bir portal sunulmaktadır.
Aynı zamanda küçük sanayi sitesinde, ilk ve acil yardımlar, hastaların tedavisi, iş güvenliği eğitim-araştırmalarının yanında işgüvenliği sergievini de kullanıma sunan bir “mekan” yaratılabilmiştir.
İşyeri Ortak Sağlık-Güvenlik Birimi adını alan bu “mekan”lar Ankara (Ostim-İvedik Küçük Sanayi, Sincan Organize Sanayi) ve İstanbul (Yenibosna-Doğu Sanayi Sitesi ve Pendik Küçük Sanayi) olmak üzere dört tanedir. Daha önce çeşitli nedenlerle çalışmaları kesilen Denizli, İzmir (Ayküsan Ayakkabıcılar Sanayi Sitesi) ile yine İzmir’de uygulamaya konulmuş olan Yürüyen Diş Kliniği uygulamaları da bunlara eklenmelidir.
BULGULAR VE TARTIŞMA :
Küçük işyeri ortak sağlık birimi deneyimimiz., 1982 Kasımından bu yana 19 yıldır devam etmektedir. İlk kez Ostim’de başlamış olup, halen işyeri ortak sağlık merkezlerinden biri Ostim’dedir. 18-19 yıldır hizmet almakta olan işyerleri vardır. 15-16 yıldır hizmet almakta olan işyerlerinin sayısının da yüksekliği, tek başına önemli bir bulgudur. Bu modelin ve uygulayıcıların, Ostim küçük sanayi işçi-işverenlerince benimsendiğinin ve bölgeyle bütünleşmenin gerçekleştiğinin kanıtıdır.
Bugün değişik hizmet dallarından yararlanan çeşitli işyeri grupları oluşmuştur:
- İlk yardım, hasta muayenesi vb bireysel uygulamalar
- Yalnızca yasaların öngördüğü sağlık kontrollarını, iş müfettişleri denetim sonucu istedikçe yaptıran işyerleri
- Yalnızca koruyucu hizmetlerden düzenli olarak yararlanan işyerleri
- Hem koruyucu hem de tedavi edici hizmetlerden yararlanan işyerleri
- Yalnızca iş güvenliği eğitimlerinden yararlanan işyerleri
- İş güvenliğinde hem eğitim ve hem de danışmanlık hizmetlerinden yararlananlar.
Bu işyerlerinin çalıştırdıkları ortalama işçi sayılarına bakıldığında, sırasıyla, 3,0 ; 8,1 ; 11,9 ; 19,1 ; 60,0 ; 110,0 rakkamlarını elde etmekteyiz. Demekki yukarıda sıraladığımız hizmet çeşitleri, işyeri büyüklükleri arttıkça basamaklı olarak yükselmektedir. Bu da akla uygundur; çünkü, soyut düşünmenin arttığı, kollektif akıl yürütmenin gerekli olduğu ve işbölümünün arttığı işyerlerinde hizmeti daha üst basamaklara çıkarmak; hizmet erişebilmek daha kolaydır.
Ancak “grupçu çözüm”lerinii yaygınlaştırılmasını amaçlayan model çalışmamız, en üst basamaktaki sağlık-güvenlik hizmetlerini bile en küçük işyerlerine götürmeyi amaçlamaktadır. Hiç kuşkusuz burada sunduğumuz, başlıca özendirici “erişme kolaylığı” ve “küçük-katkılar istenmesi”dir.
2000 Yılının ilk gününden bu yana “grupçu çözüm”lerden yararlanan işyeri sayısı 251 ‘tür. Bu işyerlerinde toplam 3145 çalışan (işçi, çırak) bu hizmetlerden yararlanmıştır. İşyerlerinin büyüklüklerine ve karşı gelen işçi sayılarına göre dağılımı Tablo 1’de gösterilmiştir.
Tablo 1
İş Sağlığı Güvenliğinde Grupçu Çözümden Yararlanan
İşyerlerinin Ölçeklerine ve Bu Kümelerde Hizmet Alan İşçi Sayılarına Göre
Dağılımı
İşyeri Büyüklükleri | |||||||
Sayılan | 1-5 | 6-10 | 11-15 | 16-20 | 21-25 | 26 + | TOP. |
İşyeri | 69 | 85 | 38 | 18 | 14 | 27 | 251 |
İşçi | 256 | 611 | 481 | 361 | 288 | 1148 | 3145 |
Hiç kuşkusuz işyeri büyüklükleri arttıkça, hizmetten yararlanan işçi sayıları da artmaktadır. Ancak kurduğumuz modelin özelliği ve öncelikli hedefi, daha küçük ölçekli işyerlerini bu yapının içerisine almak ve tutmaktır.Bu anlamda, model çalışmadan yararlanan işyerlerinin % 61,3’sini 10 ve daha az işçi çalıştıran işyerlerinin oluşturması bir başarı ölçütüdür. Hizmet sunulan işçi sayıları gözönüne alındığında, ortanca değerin 16-20 işçi çalıştıran grupta yer aldığı saptanmıştır.Bir başka başarı ölçütü de, çalışma kapsamındaki 151 (% 60,1) işyerinin, 10 yıl ve daha uzun süredir düzenli olarak hizmet almakta oluşudur.
Model çalışmamızın hizmet kalitesi yönünden başarılı olduğunun ölçütlerinden biri de, ülkenin çeşitli köşelerindeki (Adana, Aksaray, Denizli, İstanbul, Kocaeli, Manisa) büyük ölçekli işyerlerinin de iş güvenliği destek hizmetlerinden yararlanmakta oluşudur.
Çalışmamızı yönlendiren önemli bulgulardan biri de, hizmet sunulan işyerlerinin iş sağlığı güvenliği düzeyleri ile ilgili gerçekleştirdiğimiz araştırmadıriii. Kimya Mühendisi Mustafa Taşyürek ile birlikte yürüttüğümüz bu araştırma, küçük işyerlerinin neden böyle bir çalışma için seçilmiş olduğunu göstermiştir.
Çalışma koşullarının değerlendirilmesinde, Avrupa Konseyi İş Sağlığı Güvenliği Komisyonu tarafından geliştirilmiş olan listeden yararlanılarak 10 bölümlü bir ölçüt geliştirilmiştir. Bu ölçüt, “işyeri işçi sağlığı iş güvenliği göstergesi” olarak nitelendirilmiş ve kötüden iyiye göre sıralanan 5 puandan oluşturulmuştur. 126 küçük işyerine ve bazı büyük işyerlerine uygulanan ölçüt bazı önemli farkları ortaya koymuştur.
Her şeyden önce küçük işyerleri ile büyük işyerleri arasında fark vardır. Küçük işyerlerinden işçi sağlığı iş güvenliği göstergesi 2,5 iken, büyük işyerlerinde 4,5 ‘in üzerindedir. Küçük işyerlerinde de işçi sayısı arttıkça, işçi sağlığı iş güvenliği gösterge puanı da yükselmektedir (Sözgelimi 1-5 işçi çalıştıranda 2,347 iken; 16-20 işçi çalıştıranda 2,645 ; 21’in üstünde işçi çalıştıranda ise 2,795 ‘e yükselmektedir).
Çocuk çalıştıran ve çalıştırmayan işyerleri arasında olduğu gibi, farklı işkollarında çalışanlarda da gösterge puanlarında farklılık göze çarpmaktadır.
İşyerlerinde en çok görülen önlem alma eksikliği yangın riski ile ilgili önlemlerde kendisini göstermiştir (Bakınız Tablo 2)
Tablo 2
İşyeri İş Sağlığı Güvenliği “Alt Göstergelerinin”
Genel Ortalamalarına Göre Sıralanması
İş Sağlığı Güvenliğinde “Alt Gösterge”ler | Gösterge Puanı |
Yangın riski ile ilgili önlemler Çalışma ortam koşulları Havalandırma İşyeri makina araç gereç Kişisel hijyen koşulları İşveren tutumu Ergonomik koşullar Uyarıcı işaret tabelalar İlk yardım Kişisel koruyucular |
3,171 3,067 2,829 2,813 2,683 2,313 2,286 1,861 1,857 1,282 |
Genel Değerlendirme | 2,510 |
DEĞERLENDİRME :
İş sağlığı güvenliğini üç disiplinin (tıp,mühendislik, sosyal bilimler) bir bileşkesi olarak görmek gerekiriv. Onun için de bir ekip çalışmasını gerektirir.
Bu çok bilimli yaklaşım, yalnızca “akademik” çalışmalarda değil, işyerlerindeki “alan” çalışmalarında da göz önüne alınmalıdır. Onun için, İşçi Sağlığı İş Güvenliği Kurulları Hakkındaki Tüzük’te de öngörüldüğü gibi,
- İşyeri hekim
- İş güvenliği mühendisi
- Sosyal danışman
İstihdam edilmeli ve birlikte çalışmaları sağlanmalıdır. Küçük işyerlerine yönelik grupçu çözüm öngören modelimiz bu üçlü yönetimiv olanaklı kılmaktadır.
Fişek Modelivi olarak adlandırdığımız ve bir çok uluslararası kongrede ilgi gören, Habitat-II İnsan Yerleşimleri Doruğu’nda (İstanbul, 1996) ödül alan modelimiz, küçük ve organize sanayi işçi-işverenlerini de etkilemekte ve “güzele özlemi harekete geçirmesi”, “gülümseyen söylemi” ve “katılımcılığı özendirmesi” nedenleri ile de güçlü bir “istem” yaratmaktadır.
Bu istem ve gereksinmeleri karşılamak da bize düşmektedir.
İlk Yayın : KOBİ’ler ve İşyeri Ortak Sağlık Birimi – (İş Sağlığı İş Güvenliği Kongresi (11-12 Mayıs 2001, Adana) Bildiriler Kitabı) TMMOB Makina Mühendisleri Odası Yayını
i: Sosyal Sigortalar Kurumu 1999 Faaliyet Raporu, Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü Yayın No.620 , 2000.
ii: FİŞEK A.G.: İşçi Sağlığı İş Güvenliği’nde “Grup”çu ve “Kişisel” Çözümlerin Çekişmesi, Çalışma Ortamı Dergisi (Fişek Enstitüsü) Kasım-Aralık 1998.
iii: TAŞYÜREK M., FİŞEK A.G.: Çocuk Çalıştıran Küçük İşyerlerinde Çalışma Koşulları Üzerine Bir Araştırma, Çalışma Ortamı Dergisi (Fişek Enstitüsü) Sayı : 22 , Eylül-Ekim 1996
iv: FİŞEK A.G. : “Çok-bilimlilik Ekseninde İşçi Sağlığı İş Güvenliği”, Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi (Turan Güneş’e Armağan) Cilt 50 Sayı 3-4 Haziran-Aralık 1995.
v: FİŞEK A.G.: Troyka Yönetimi, Çalışma Ortamı Dergisi (Fişek Enstitüsü) Sayı : 21 , Temmuz-Ağustos 1996
vi: FİŞEK A.G.: Küçük Sanayi Sitelerinde İşçi Sağlığı Güvenliği Birimi : Fişek Modeli, Çalışma Ortamı Dergisi (Fişek Enstitüsü) Sayı : 22 , Eylül-Ekim 1996