Çocuk İşçiler ve Çevre Sağlığı
3.ÇEVRE HEKİMLİĞİ KONGRESİ
Çocuk İşçilik ve Çevre Sağlığı
23-25 Haziran , 2010 – DİDİM
Çevre Sağlığı ile çocuk işçilik arasında olumlu hiç bir bağ olamaz. Çünkü işçilik, çocuğun doğasına aykırıdır.
İnsan yaşamını üç ana döneme ayırabiliriz:
- Çocukluk
- Yetişkinlik
- Yaşlılık.
Bunlardan yaşlılık, “unu elemiş, eleğini duvara asmış” denebilecek bir dönemdir. Kişinin yaşam boyu emek vermesi, toplumsal etkinliklere katkıda bulunması sonrası “dinlenmeyi” hak ettiği bir dönemi anlatır.
Çocukluk ise, topluma katkıda bulunmak üzere, bir hazırlık dönemini simgeler. Çocuk, yarın için hem kendini nitelikçe geliştirecek ve hem de benliğini, özgüvenini geliştirerek kişilik olarak hazırlanacaktır. Bu dönem, “eğitilmeyi”hak ettiği bir dönemi anlatır.
Ancak bu aşamadan sonradır ki, yetişkin hale gelir ve çalışmayı hak eder.
Çocuğu, erken yaşta, eğitimden kopararak çalışmaya göndermek ise
“hak”sızlıktır. İnsan doğasına aykırıdır.
*
Çevreyi farketmek için kişinin kendini farketmesi, kendi dışındaki dünyayı algılaması ve çevre-insan ilişkisinin sürdürülebilirliğini irdelemesi gerekir. Çocuk işçinin buna ne zamanı ne de olanağı vardır. Çünkü :
- Çevresinde izole olmuş ve yanlızlaşmışlardır.
- Uzayan çalışma sürelerinde çalıştırılarak gün ışığından ve doğadan da soyutlanmışlardır.
- Emek gücüne dayanan makinelerle ve ucuz işgücüne dayanan bir seçimle üretmektedirler. Bu hem iş kazalarını ve hem de mesleksel-çevresel hastalıkları arttırmaktadır.
- Küçük işyeri, düşük teknoloji ve kar hırsı, doğayı kollamayı, onunla birlikte varolmayı değil, tek başına ayakta kalmayı öngörür. “Ortak gemisi yürümez”, “Ağaca dayanma kurur, insana dayanma ölür” gibi atasözleri sanki bu öngörüyü beslemek için söylenmiş gibidir.
*
Çocuk emeği ile “işyerinde sağlık güvenlik çevre” arasında yakın bir ilgi vardır. Her şeyden önce çocukların çalıştırıldıkları işyerleri sağlıksız ve güvensizdir. Çocuk çalıştıran küçük işyerleri ile çocuk çalıştırmayan küçük işyerlerinin çalışma koşulları arasında fark bulunmaktadır.
Büyük ölçekli işyerleri küçük ölçekli işyerlerine oranla daha iyi koşulları içermekte ve çocuk işçi çalıştırmamaktadır.
Çocukların çalıştırılma yoluyla eğitimden uzak tutulması kabul edilemez. Ama çocukların yoksulluğa ve yoksunluğa mahkum edilmesi de kabul edilemez. Bu anlamda, çocukların günü kurtarmak için kendilerini çalışma yaşamına atması karşısında, yapılacak iki adım vardır :
- Uzun erimli adım : Çocukları çalışma yaşamına iten yoksulluğu ve yoksunluğu ortadan kaldırmak ve onları çalışma yaşamından uzaklaştırmak,
- Kısa erimli adım : Çocukları çalışma yaşamından uzak tutacak sosyo-ekonomik ortamı yaratana kadar, onların sağlığını korumak.
Aynı yaklaşımı benimseyen uluslararası kamuoyu, 182 No.lu Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Sözleşmesi’yle, en kötü biçimdeki çocuk emek biçimlerinden biri olan ağır ve tehlikeli işlerde çocuk çalıştırılmasını yasaklamıştır.
Çocukları çalışma yaşamında maskeyle, kulak tıkacıyla, gözlükle koruyamazsınız. Bunların hepsi de onun vücut ölçüleriyle bağdaşmaz. Çocukları korumanın tek yolu “KAYNAK”ta alınacak önlemlerdir.
Çocukları korumanın tek yolu, onları düzenli sağlık kontrollarını yapmak ve sağlığı bozucu etkileri erken aşamada yakalamaktır. Aynı yaklaşımı benimseyen uluslararası kamuoyu, 77 No.lu Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) Sözleşmesi’yle, çalışan çocukların ve gençlerin düzenli sağlık kontrollarından geçirilmesini zorunlu kılmıştır.
Çocukları çalışma yaşamında korumak için, işyerindeki tehlikeli zararlı maddelerin, işyeri ortamındaki konsantrasyonlarını sürekli olarak izlemek ve izin verilebilir değerleri aştığı anda çalışmanın durdurulması gerekir. Bu değerlerin yetişkinler için belirlendiği gözönüne alındığında, çocuk çalıştıran işyerlerinde bu sınırın çok daha aşağılara çekilmesi gerekir.
18 yaşından küçüklerin asla çalıştırılmaması gereken işler olduğunu ve bu işlerin Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 182 No.lu Sözleşmesi’yle yasaklandığını ve 177 ülkenin de bu sözleşmeye uyacağına söz verdiğini unutmamamız gerekmektedir.
*
Çevreyi kirleten zihniyet ile çocukları çalıştırarak hem onların hem de toplumun geleceğini karartan aynı zihniyettir. Biz sosyal politika-sosyal hekimlik eksenli yaklaşımla bu “hak”sızlığın üstesinden geleceğiz.
İlk Yayın : “Çocuk İşçiler ve Çevre Sağlığı” , 3.Çevre Hekimliği Ulusal Kongresi (Adnan Menderes Üniversitesi, 21-22 Hazıran 2010 Didim-Aydın)