Çalışma Yaşamının Kolaylaştırılmasında Çok Bilimli Bir Yaklaşım : Ergonomi

Her konuşmanın kendine özgü koşulları dikkate alması gerekir.

  1. Yapıldığı saat ve sonlanacağı saat
  2. Süresi
  3. Mekan özellikleri
  4. İzleyici sayısı ve bileşimi
  5. Konunun sıkıcılığı
  6. Konuşmacının rahatlatıcılığı.

Demekki, her konuşma, çok etmenli bir “butik” çalışmaymış.

Günün ilerleyen ve daha da ilerleyecek bir saatinde sizlerden bir tek dilekte bulunabilirim: Lütfen rahatlayın.

İste ergonomi uygulaması da, bir çok etmeni kontrol etmeye çalışan bir “butik” çalışmadır. Her işyerinin özelinde ve her kişinin özelinde bir çalışma ortaya koyar. Bu “özel”likleri, üç başlık altında toplayabiliriz:

  1. İnsan
  2. İş
  3. Çevre.

İNSAN:

  1. Beden ölçüleri ve güç
  2. İnsan yetenekleri
  3. Fiziksel ve mental iş yükü
  4. Antropometri
  5. Kassal çalışma sıklığı
  6. Biomekanik
  7. İnsanın özlemleri
  8. Kültürel farklılıklar
  9. Psiko-sosyal belirleyiciler
  10. İletişim
  11. İş doyumu
  12. Yorgunluk
  13. Sağlık.

İŞ:

  1. Düşünce ve konu seçimi
  2. İş içeriği
  3. İş tasarımı (işyeri tasarımı, iş sağlığı güvenliği, standart)
  4. Emek yoğunluğu
  5. Çalışma süresi
  6. Vardiya düzeni
  7. İş duruş, hareket
  8. Yük kaldırma, taşıma sıklığı
  9. Verimlilik
  10. Üretkenlik.

İŞ ÇEVRESİ :

  1. Çalışma ortamı
  2. Kaza riskleri
  3. Termal konfor koşulları
  4. Gürültü, toz vb çok-yönlü belirleyiciler.

Ergonomi uygulaması, işte bu üç yönlü belirleyicilerin etkisi altında gerçekleştirilir. İnsanı odak alan bir çalışmanın (ister kuramsal, ister uygulamalı olsun) yalınkat olmasına ve bir tek uzman görüşü ile yetinmesine olanak yoktur. Çünkü insanı çözümleyebilmek ve harekete yönetebilmek, tıp bilimlerinden mühendislik bilimlerine kadar bir çok bilim dalını ilgilendirir; insanı, bir grup ya da toplum içinde görmeden de bu çözümleme ya da davranışa yönlendirme gerçekleşemeyeceği için sosyal bilimler olmadan eylemin gerçekleşeceği ortam anlaşılamayacaktır. Kolayca anlaşılabileceği, yukarıda sunduğumuz çerçevesiyle ergonomi uygulamaları, bir çok bilim dalını ilgilendiren (çok-bilimli) ve yaşamın hemen her alanında uygulama şansı bulabilen (çok-kesimli) ve ortak-akıl gerektiren bir konuymuş.

İnsanı insan olarak gören ve çalışma ortamında var etmeye çalışan bir uygulamanın başarı şansı da, yine insan tarafından sahiplenmesi ile sağlanabilir. Onun için, bu uygulamaların yürütülebilmesi için, bilinçli insanlara gereksinmemiz var. Önce “çalışma ortamında var etmeye çalıştığımız insan”a kendimizi inandırmalıyız; onu “bilinçli bir üretici” haline getirmeliyiz. Onun çevresiyle ilişkileri ile bilinçli üreticilerin çoğalmasını hedeflemeliyiz. Aynı zamanda her bilinçli üreticinin, tüketici konumuna geçtiğinde de bu tercihlerini sürdürmesini beklemeliyiz : Bilinçli tüketici. Bilinçli tüketici davranışı, bu standartları ve uygulamaları izleyen firmaların mallarını arayan ve ötekilere tepki koyan insanı betimler. Piyasanın çok etkin araçlarından biri olan tüketici davranışını, “insanı var etme” yönünde, yine kendisi tarafından kullanmak…

İnsan olmak zor… Ondan bilinçli, ilkeli ve eylemli olmasını bekliyoruz. Ergonominin gücü, varedebildiği insanların gücü ile orantılı.

İlk Yayın : “Ergonomide Temel İlkeler” – Ergonomi Kongresi (Düzenleyen : Uludağ Üniversitesi) 8 Ekim 2004 Bursa.