Göç Mü Güç, Göçmenler Mi Güç ?
İkisi de… Göçün ne kadar güç olduğunu yaşayan bilir. Yabancı bir doğada ayakta durmaya çalışmayı; ne pahasınsa olursa olsun kazanmayı, geriye dönememeyi…
Tek başına kalmak da güç. Onun için dayanışma, birlikte var olmak, bir güce dönüşmek de çok önemli.
Yalnızca yurt-dışına göçen ve geleceğini buralarda arayanların kendi arasındaki dayanışmadan sözetmiyoruz. Kök-ülkeleri (bizim için Türkiye) ile kendi insanları ile dayanışmadan sözediyoruz. Yurt-dışına dağılmış göçmenlerimizin birbiri ile dayanışması da “kök”ten sağlanmalı. Tıpkı aynı kökten çıkan filizlerin beslenmesi gibi.
Göç güç, ama, göçmenler de kendilerinin büyük bir güç olduğunu farketmeli. “Taş yerinde ağırdır” atasözünü anımsıyalım. Göçmenlerimiz elde ettikleri yeni bilgi ve deneyimlerle zenginleşiyorlar; çağdaş uygarlık değerlerini ve düzeyini bireysel olarak yakalıyorlar. Ama bu göç ettikleri ülkede bir ağırlık oluşturmuyor; doğal ve sıradan sayılıyor. Buna karşılık, kendi ülkesinde (yani “kök” ülkede) bu yeni ve “güç”lü bir soluk. Yenilenme ve gelişme için önemli bir ivme.
Onun için “göç”ün “güç”e dönüşmesine ivedi gereksinmemiz var. Kaybedecek ne zamanımız var, ne de gücümüz. Fişek Enstitüsü Çalışan Çocuklar Bilim ve Eylem Merkezi Vakfı olarak, bu konuda bir “ortam” oluşturmak istiyoruz. Tüm tartışmaların, tüm verilerin yer aldığı bir başvuru kaynağı olarak “dagkecisi.com” web sayfasını kullanıma sunuyoruz. Bu web sayfası bir iletişim adresine dönüşebilirse; bilgi deneyim birikimlerimizi aktardığımız bir köprü olabilirse; beyin göçünün beyin gücüne dönüştürülmesinde etkili bir yol alabileceğimizi düşünüyoruz.
Yurt-dışındaki Türklerin gücünden konuşurken, bunun bir sezi ya da varsayım olduğunu da söylemeliyiz. Bugüne değin, bu gücün ölçülmesine ilişkin yapılmış bir çalışma yok. Onun için ilk evrede yapılması gereken, bireysel düzeydeki güçleri, başarıları ve sunabileceği olanakları ortaya koymak; bunlar arasında nasıl birliktelikler oluşturulacağını tartışmak ve bunun kök-ülke ve diğer ülkelerdeki göçmenler üzerinde yapacağı etkileri değerlendirmek.
Bunun için herkesten beklenmesi gereken, kendisinin ve yakın çevresinin gücünü kelimelere dökerek, resim, gazete kupürü vs ile destekleyerek “dagkecisi.com”a göndermek. Yalnızca övgülerini değil, eleştirilerini ve özgün düsüncelerini de yazmak. Cevresini bu konuda uyarmak ve yalnızca düşünmeye değil, eyleme de itmek.
Her bir sese, her bir beyine ve her bir ele gereksinmemiz var.
İlk Yayın : “Göç Mü Güç, Göçmenler Mi Güç ?” – Çalışma Ortamı Dergisi, Eylül – Ekim 2002 Sayı: 64