Sosyal Politika

Çelişki : Ne Zaman Çocuk, Ne Zaman Değil, Belli Değil…

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nca Ostim’deki bir eğitim merkezinde çıraklara yönelik düzenlenen bir seminer + tiyatro gösterisinde, çalışan çocuklarla söyleşiyoruz. Değişik ve “en az” düzeyde disiplinli bir ortamda çocukların rahatlığı ve özgürlüğü, taşkınlığa varmadan kullanmaları ne güzel… Bu dersin, aktif bir yöntemle yapılmasına olanak verdiği gibi, umut da veriyor. Onların bildikleri çoğu konuyu, geçen yüzyılda,…

01 Eyl 1999

İlki Yapmak Zor, Herkese Ulaşmak Daha Zordur. Ama En Zoru Herkesin Davranışını Değiştirmesi Gerektiği Gerçeğini Yakalamasıdır

Taşkızak Tersanesi, Haliç’in kıyısında… Osmanlı’dan kalma tarihsel dekorun içinde, irili ufaklı 200 küçük işyerine bedel bir büyüklükte. Büyük ölçekli işletme olması ona, işçilerinin sendikalı olması gibi bir şans getirirken; bu kadar kalabalık işçiye hizmet götürmede de zorluklar getirmekte. Bu zor sorunlardan birini aşmak üzere T.Harb İş Sendikası yöneticileriyle birlikte bu işyerindeyiz. 12 kez yinelenecek toplantılarda,…

01 Oca 1999

Bireyler-Arası Güven İlişkisi ve Toplumsal Dayanışmanın Zorunluluğu

KUTU NO.1 Sosyal Güvenliği Önde Gelen Sorunları Sosyal devletin eritilme sürecinde “sosyal” niteliği ile ayakta durmaya çalışmasıdır. Sosyal güvenlik kurumlarının, kendi çıkarları doğrultusunda hareket edememesidir. Parlamentodan çıkan yasalarla, sosyal güvenlik kurumlarının dengelerinin ve işleyişinin bozulmasıdır. Kayıt ve buna bağlı olarak değeerlendirme sistemlerindeki yetersizliktir. Yanlızca tazmin felsefesi ile yürütülen hizmet yaklaşımıdır. “Bireylerin kendisini bağımsız bir varlık…

01 May 1998

Neden İşsizlik Önlenmelidir?

Sn.Rahime Algül’ün Dikkatine Ekonomik Denge Dergisi 03.04.1998 Faks. 427 58 64 Gönderen : Doç.Dr.A.Gürhan Fişek (Ankara Üniv. Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Üyesi) Tel ve faks. 354 24 73 “Çalışma”nın bir insan hakkı olarak benimsenmesi ne kadar yerindeyse, insan haklarını bir bütün olarak ele almak o denli gereklidir. Her sorun çok yönlüdür ve birden fazla “insan…

03 Nis 1998

Sönmeyen Işık Odağı

DAMLA (ya da “herkes” , “hep bana”ya karşı) Bir değer ortaya çıktığında, ya da sunulduğunda, bölüşülmesinde iki kavram ortaya çıkar: “Herkese” ve “Hep bana”. “Hep bana” diyenler, hırslı, mücadeleci olurlar ve gerektiğinde birbirine sıkıca kenetlenerek bir yumak oluştururlar. Güçleri, buna ek olarak daha önce “herkes” ile paylaşmadıkları değer birikiminden gelir. “Herkes” diyebileceğimiz, toplumun ezici çoğunluğu…

01 Mar 1998

Sosyal Devletsiz Bir Sosyal Güvenlik …

Sn.Hikmet Yavuz’un Dikkatine …. PTT Teftiş Kurulu ….. faks. 3095158 Sosyal devlet kavramının ortaya çıkabilmesi için, dünyanın insanının telef olması gerekmiştir. Güvencesizlik içinde geçen yüzyıllar, insanların fizyolojik gereksinmelerini karşılayabilmelerini bile “aslanın ağzı”na koymuştur. Hele, Büyük Sanayi Devrimi, bunların hepsinin üzerine tuz biber ekmiştir. Ama çekilen çileler, uğranılan haksızlıklak, dünkyanın insanında, hak kavramının belirmesine ve gelişmesine…

01 Eyl 1996

Bireysel Denetimden Toplum Örgütüne

HEDEF “Sana ne yapıldığı değil, senin buna karşı ne yaptığın önemli.” ( Melih Cevdet Anday , “Mikadonun Çöpleri” ) Bugün ülkemizdeki sancıların en büyüğü, bireysel denetimin cansızlığıdır. Birey adına hareket ettiğini söyleyen örgütler, vekiller vs. aslında kendi istem ve özlemlerini ağırlıkla dile getirmektedirler. Bunu yaparken, toplum psikolojisi, iletişim hileleri ve beyin yıkama yöntemlerinden de sıklıkla…

01 May 1996

Yoksullukla Savaş (YOS)

“Yoksulluk, nerede olursa olsun, refah için bir tehlike oluşturur.Yoksulluğa karşı savaşın, her ulus tarafından amansız bir kararlılıkla ve ortak refahı geliştirmek üzere… uyumlu bir uluslararası çabayla verilmesi gerekir”1 EYLEMİN TEMEL YAKLAŞIMI Maslow’un “İnsanların davranışlarına yön veren ana temanın gereksinmeler olduğundan yola çıkarak Gereksinme Sınıflandırması’nı ortaya koyması”, Roosvelt’in “Gereksinmeden Kurtulma Hakkını, temel insan hakkı olarak ortaya…

01 Oca 1996

Çocuklar Yönetime

HEDEF Türkiye’nin son nüfus sayımında, 56.473.035 kişilik bir nüfusa sahip olduğu ortaya çıktı. Ancak, bu nüfusun, 21 yaşın altında olan 20.382.194’ü (% 36,1) oy kullanamıyor. Oy kullanmada öğrenim durumuna ilişkin sınır yok. Buna karşın, seçilme hakkı yönünden 25 yaşın üstünde olanlarla ilkokulu bitirmiş olanlar, bu olanağa sahip. Ülkemizde 1990 sayımına göre 25 yaşın altında tam…

01 Oca 1995

Çocuklar Dışarı, Kadınlar İçeri

HEDEF DİE verilerine bakıldığında, çalışan nüfus bileşiminde erkek egemen bir bileşim hemen göze çarpmaktadır. Bu, bir toplum hakkında fikir verebilmek için yeterli bir veridir. Ortaokula devam eden erkek öğrenci oranına baktığımızda da, bu yaş dilimindeki çocukların önemli bir bölümünün örgün öğrenim dışında kaldığı; bir yolla, bu erkek çocuklarının çalışma yaşamına katıldıkları kolayca anlaşılabilir. Bu da…

01 Kas 1994