İş Sağlığı Güvenliği’nde Bürokrasi Çıkmazı

DAMLA

İş sağlığı güvenliği alanı, işçilerin, işverenlerin ve devletin birlikte sorumluluklar üstlendiği bir alandır. İşçilerin ve işverenlerin doğrudan etkilendikleri ve aralarındaki ilişkilerin belirleyicilerinden olan İSİG, bu yüzden devletin de ilgi alanına girmiştir. Yasalara baktığımızda, uygulamada devlet yoktur. Uygulama, işyeri düzeyinde gerçekleşeceği için, işveren tarafından istihdam edilen teknik elemanlarla (işyeri hekimi, işyeri hemşiresi, iş güvenliği mühendisi ya da teknikeri), işçi ve sendika temsilcilerinin varlığı söz konusudur. Devlet bu çalışmaları ve ilişkileri düzenleyen yasa, tüzük, yönetmelikleri hazırlayarak ve uygulamalarını denetleyerek çalışma yaşamının içerisinde yer alır.

Devlet bürokrasisi, işyeri düzeyinde, iş sağlığı güvenliği uygulamasında yer almamakla birlikte, bunun dışında kalan her türlü İSİG sürecinde belirleyici konumda olup; bu gücünden yararlanarak işyerleri üzerinde de etkili olma çabalasındadır Örnek :

  1. Denetimlerinde cezadan çok eğitimi öne çıkardığınıı öne sürerek, işverenleri yönlendirmeye çalışmaktadır. Ancak bu aynı zamanda işverenlerin eğitim gereksinmesini de köreltmektedir.
  2. İşyerlerinin çalışma koşullarının düzeltilmesinde, tuttuğu tutanak ve alınmasını zorunlu kıldığı önlemlerle bir öncelikleme yapmakta ve doğal süreci zedelemektedir. Bu önceliklemeler, yer yer, ardışık teftiş yapan müfettişler arasında çelişki yarattığı için, uygulamada da sıkıntılara yol açmaktadır.
  3. Gerçekleştirilen işleri alkışlamak gibi bir alışkanlık olmadığı için, sürekli yermeye ve yeni bir şey istemeye dayanan teftiş mantığı, işverenler için coşku kırıcı ve olumlu uygulamalardan da caydırıcı olmaktadır.
  4. Değişik branşlardan gelmiş olmasına karşın teknik müfettişlerin, her konuyu bilme iddiasiyla yetiştirilmeleri, uygulamada, hiç bilmediklri konularda görüş öne sürmelerine ve işverenlerli sürtüşmelerine ya da yapılan iyi uygulama örneklerinin yokedilmesine yol açmaktadır.

SONUÇ : Devlet bürokrasisi, her şeyi kendi yapma hevesini bir yana bırakarak, işçi-işveren- İSİG profesyonellerinin, hem işyeri düzeyinde ve hem de ülke düzeyinde, bu alandaki çalışmalarını yürütebilecekleri ortam yaratmalarına ön ayak olmalıdır. Sözgelimi,

  1. Risk analizi
  2. Buna dayalı strateji çalışması
  3. işyeri düzeyinde eğitim çalışmaları
  4. Profesyonellerin istihdamı ve ekip çalışması
  5. İSİGK’na işlerlik kazandırılması

için kurumsallaşmayı desteklemelidir.